Tarihi Yazanlar Sizi Aldatmasın
25
Ocak gecesi Milli İrade Platformu tarafından düzenlenen Sivil Toplum
Kuruluşları Buluşması'na katıldık. Haliç Kongre Merkezinde yapılan
toplantıda 150 civarında Sivil Toplum Örgütü'nden 500 civarında
katılımcı vardı.
ASSAM Başkanı Adnan TANRIVERDİ protokol
masasında, Arif ÇELENK bey ile ben B protokol'de yer aldık. Bir ara
masamızdaki ÖNDER (İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları
Derneği) Başkan Yardımcılarından Avukat Namık AYHAN ile sohbet ederken; "28
Şubat'ı yaşadığımız dönemde yaşadığımız travma sebebiyle olan biteni
idrak etmekte zorlandığımızı, insan tabiatının acıyı hafifletmek için
böyle davrandığı"ndan söz etti Namık bey...
Aradan geçen bunca zamandan sonra 28
Şubat'ta yaşananlarla ilgili taşlar yerli yerine oturdu, büyük resmin
tamamı artık karşımızda belki sadece bazı detaylar eksik kaldı, belki
tablonun ressamları ve ressamlara ilham verenler (suçlular ile
azmettiriciler) tam netleşmedi...
Modern Tarihçilere göre Ortaçağın
kapanıp Yeniçağın başlamasına İstanbul'un fethi sebep oldu. Yeniçağ
1789'daki Fransız devrimi ile sona erip Yakınçağ başladı.
Her ne kadar modern tarihçiler insanlık
tarihini böyle tasnif ediyor olsalar da İslam tarihçileri tarihi
El-Milel Ve'n-Nihal (Hak Dinler ve Batıl Dinler Tarihi) olarak tasnif
etmektedir. Evet tarih boyunca hak ile batılın mücadelesi hiç
bitmemiştir.
Osmanlı'nın dağılması ile İslam'ın Dünya
sahnesindeki dermanı kesilmiş, mazlumların hamisi olması gereken
Müslümanlar mazlum duruma düşmüşlerdir. Dolayısı ile El-Milel Ve'n-Nihal
penceresinden baktığımızda Osmanlı'nın dağılması aslında (tarihi manada) yeni bir çağın da başlangıcı olmuştur. Bu çağ Müslümanların uyuşturulup uykuya yatırıldığı bir çağdır. Müslümanlar uykudan uyandığında bu çağın ismini koyacaklardır.
Osmanlı'nın dağılması ile İslam'ın son
kalesi zapt edilmiş ve o tarihten beridir de İslam'ın kendisinin tahrif
edilmesi çalışmaları çok kapsamlı olarak devam etmekte ve bu tahrifat
Müslümanlara sevdirilerek yapılmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla Ilımlı
İslam projesi çalışması yeni bir çalışma değildir.
Modern Tarihçilere göre bugün İletişim,
Bilişim ve Uzay Çağı'nda yaşıyoruz. Bilgiye ulaşmak, daha doğrusu
gündemi takip etmek bugün kitle iletişim araçları sayesinde çok kolay.
Arap Baharı da Afrika'dan, Arap Yarımadasına kadar pek çok ülkeyi bu
sayede dönüştürmedi mi?
Bugün bir dönüşüm de Türkiye yaşıyor.
Küresel dengeleri değiştirecek hamleler yapma gücüne erişen bu ülkeyi
tekrar yüzüstü kapaklatmaya çalışıyorlar Batılın taraftarları...
İstanbul'da 1990'larda günde 2 saat, o
da gece yarısı çeşmelerden su akardı. Evlerimizde sayısız su bidonu
istiflerdik. Saatlerce su kuyruğu beklediğimiz günleri unutmadık ve
Afrika'da mazlumlara su kuyusu açar duruma geldik. Oyun kurucu olma
gücüne ulaşan yeni bir rakibe, Batılın önde gidenleri kendi oyunlarında
yer vermeye razılar ama İslam Dünyasını arkasına alacak potansiyali
taşıyan bir oyun kurucuya izin vermeleri kesinlikle mümkün değil.
7 Şubat, Gezi Olayları, 17 Aralık
operasyonları Türkiye'ye tekrar amatör kümenin yedek klübesini işaret
ediyor. Bugün ya tekrar buna razı olacağız yada tarihte yeni bir çağ daha açacağız.
Milli İrade Platformu'nun toplantısında
Sivil Toplum Kuruluşlarının katılımcıları yaptıkları konuşmalarla bu
bilinci edindiklerini ve dış düşman karşısında kenetlendiklerini ortaya
koydular.
Bugün Suriye'li Müslümanlar "biz
Suriye'de ölüm kalım savaşı veriyoruz. Bu savaşı kaybedersek sadece biz
kaybetmiş oluruz, Türkiye'de verilen savaş kaybedilirse İslam davası
kaybetmiş olur! Eğer ihtiyaç varsa söyleyin gelelim, varsın Suriye
kaybetsin ama İslam davasını kaybetme lüksümüz yok" diyorlar.
Saflar/taraflar, Ak Parti ve karşıtları şeklinde oluşmuyor, bir tarafta
Müslümanlar toparlanıyor diğer tarafta gayrı müslimler. Dünyanın dört
bir tarafındaki Müslümanlar bunun farkında...
Eğer tarih sahnesinde yeni bir çağın
başlangıcını yapmak niyetinde isek bu sadece direnmekle üstesinden
gelinebilecek bir iş değil. Eğer fikri plandaki hazırlığımızı yapmaz
isek meydanlarda kazandığımız mücadeleyi geçmişte olduğu gibi masada
kaybetmeye mecbur kalacağız.
ASSAM bu fikri çalışmayı yapmak üzere kurulmuş vizyonu ve misyonu olan bir Stratejik Araştırma Merkezidir.
Makale ASSAM için yazılmıştır
http://www.assam.org.tr/tr/kurullar/sak-gorevleri/tarihi-yazanlar-sizi-aldatmasin.html
Makale ASSAM için yazılmıştır
http://www.assam.org.tr/tr/kurullar/sak-gorevleri/tarihi-yazanlar-sizi-aldatmasin.html
Yorumlar
Yorum Gönder